Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen’in 450 bine yaklaşan üye sayısıyla Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası olduğunu vurgulayarak, “Bu çalışmalar bizim sosyal sorumluluk çalışmalarımız. Bizim işimiz sadece ve sadece eğitim çalışanlarının mali ve ekonomik katkılarını geliştirmek olmamalıdır. Çünkü erdemli sendikal hareketin bu topluma sorumluluğu var” dedi.
Ali Yalçın, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, kurum müdürleri ve sendika üyelerinin katıldığı Ağrı’da düzenlenen “Yetkide İstikrar” Teşkilat Buluşması programında konuştu.
Türkiye’nin, kökleriyle barışan, değerleriyle kaynaşan bir ülke olduğuna dikkati çeken Yalçın, “Bu yüzden Batı’nın artık eski Türkiye'ye tahammülü yok. Vekâlet savaşlarıyla ülkeler işgal ediliyor, katliamlar yapılıyor ve Türkiye 100 yıl aradan sonra özüne dönüyor, ruhunu kuşanmanın, kendine gelmenin, olup biteni fark etmenin ve küresel narkozun etkisini üzerinden atmanın emaresini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen, vesayet odaklarına karşı mücadelesiyle takdir toplamıştır
Kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakkına sahip olmasının ve güçlü sivil toplum kuruluşlarının varlığının, Türkiye’nin normalleşmesine önemli katkıları olduğunu vurgulayan Yalçın, “Bizler Türkiye’de yakın zamana kadar kamuda başörtüsü yasağı, katsayı adaletsizliği, ilköğretim çağındaki çocuklara Kur’an-ı Kerim okuma yasağı gibi birçok antidemokratik uygulamaya şahit olduk. Türkiye’de yasakçı anlayış artık ortadan kalktı, o günler geride kaldı. Kamu görevlilerinin hak ve menfaatleri için emek veren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen, vesayet odaklarına karşı mücadelesiyle takdir toplamıştır. Her zaman söylediğimiz gibi başarımızı, milletin safında yer alan duruşumuza ve başta işyeri temsilcilerimiz olmak üzere, teşkilatlarımızın büyük bir özveri ve disiplinle çalışmasına borçluyuz.”
Türkiye’nin bu kritik sürecinde bütün manipülasyon odakları tekrar devrede
2003 yılından 2012 yılına kadar doların 1.70 ile 1.80 arasında seyrettiğini ancak 2011 yılından sonra Türkiye'ye 9 operasyon yapıldığını ifade eden Yalçın, “Son olarak 15 Temmuz'un ardından bir operasyon daha yapıldığını ancak milletin bu hamleyi savuşturdu. Milletimiz, bir dolara vatanı satanlara karşı bütün dolarlarını vatan için bozdurup o küresel planı ters düz etmeyi başardı. Bugün geldiğimiz noktada bütün manipülasyon odakları tekrar devrede. Çünkü Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor. 24 Haziran seçiminden sonra devlet sistem olarak yeniden kurulacak. Türkiye’de istikrarlı bir devlet sisteminin olmasını asla istemezler. Çünkü sistemin düzgün işlediği, 5 yıllık süreçte seçim yaşanmadığı, istikrarın satın alındığı bir ülke toparlanır ve kısa süre içinde şaha kalkar."
'Bizi ilgilendirmiyor' deme lüksüne sahip olmayan bir kitleyiz
Üç kıtada toprak kaybedilen ve Anadolu coğrafyasına sıkışılan dönemin üzerinden 100 yıl geçtiğini, coğrafyanın yeniden kan gölüne, küresel emperyalizmin, vahşi kapitalizmin oyun alanına döndüğünü vurgulayan Yalçın konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Şu an 100 yıl geçti ve coğrafya yeniden dizayn ediliyor. Bu medeniyet coğrafyasında yetim kalan çocuklar, yerinden yurdundan sürülen kardeşler bizim, ensar olarak sahip çıkan, sancıyı hisseden biziz. Dolayısıyla bizim sınırlarımızın dışında cereyan ediyor diye 'bizi ilgilendirmiyor' deme lüksüne sahip olmayan bir kitleyiz millet olarak.”
Vicdanları yaralayan mülakatla atama yöntemine son verilmeli
Yeni sistemde atamaların mülakatla yapılması uygulamasına son verilmesi gerektiği çağrısında bulunan Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugüne kadar yapılan uygulama, atanan öğretmen sayısının iki katı tutarında Bakanlığa küskün ve toplumdan dışlanma tehlikesi yaşayan bir mağdur kitlesi oluşturmuştur. Vicdanları yaralayan mülakatla atama yöntemine son verilmeli, hakkaniyet, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre bir istihdam şekli düşünmelidir. Atamaların mülakatla yapılması, adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi hakkaniyete aykırıdır ve maşeri vicdanı yaralamaktadır.”
İstihdamda zorluk çekilen bölgeler için ciddi teşvikler hayata geçirilmeli
İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde çalışan öğretmenler için teşvik programlarının hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Yalçın, “Bu konuya ilişkin teşvik edici bir program uygulanmalı, ek tazminat oranları artırılmalı, istihdamda zorluk çekilen iller birer cazibe merkezi haline getirilmelidir. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde görev yapan öğretmenler, kamu personelleri için ciddi teşvikler hayata geçirilmelidir. İnsanların burada görev yapmasını teşvik edecek uygulamaları hayata geçirmek gerekiyor. İnsanlar hem buraya gönüllü olarak gelmeli hem de bölgenin ekonomisi hareketlenmeli” dedi.
Gümüşer: Yeni Türkiye’nin inşasında büyük sorumluluk alıyoruz
Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Süleyman Gümüşer ise “Kazanımların mimarı, sosyal devrimlerin öncüsü, mazlumların hamisi ve Büyük Türkiye idealinin sözcüsü olarak kamu görevlilerinin, milletimizin, Türkiye’nin ve mazlumların konfederasyonu olduk. Sivilleşme, özgürleşme ve demokratikleşme sürecine katkı sunuyor, değerlerimize sahip çıkıyor, yeni Türkiye’nin inşasında büyük sorumluluk alıyoruz” dedi.
Konuşmanın ardından il ve ilçe yöneticilerine plaket veren Yalçın'a, Memur-Sen İl Başkanı Süleyman Gümüşer el dokuması kilim hediye etti.
Ayrıca Yalçın, Şinasi Ünsal Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde, Genç Memur-Sen tarafından projelendirilen “7 Güzel Adam Kütüphanesi” açılışını da gerçekleştirdi.